Bu kadar ünvanı ne yapacaksınız?

Selçuk Avcı
2 min readMay 9, 2022

Linkedin’de hepimiz varız. Hepimizin dikkatini çekmiştir günden güne ünvanı (title) bol insanlar türediler. Bir aralar uydurma ünvan kullanımı vardı. İnsanlar örneğin kendisine “Google Design Supervisor” diyordu. Google’ın bile böyle bir ünvandan haberi yoktur büyük ihtimalle.

Şimdiyse konu aldı başını gidiyor. Araya “|” koyup arka arkaya her şeyi yazıyor insanlar. Emlakçı bakkal gibiler. Kendi sektörümden örnek vereyim. Bizde en popüler terim “enthusiastic” yani “hevesli”. Bir sürü “UX enthusiastic” görüyorum.

Tasarımcı mısın değil misin?

“UX’e gönül vermişim” demek bir ünvan mıdır, ünvana yazmak için yeterli mi? Bence tartışılır.

Bu ünvanlar nereden çıktı?

İlk kurşunu kim sıktı bilmiyorum; ama sanırım ünvanına “social media expert | linkedin consultant | book worm| car adviser | lecturer | natural real estater | growth hacker” falan yazan birileri bunu insanlara “Linkedin’de başarıya ulaşmanın 10 yolu” paylaşımlarında öğretiyorlar.

Linkedin’de başarıya ulaşmak?

Büyük ihtimalle temel problemimiz burada yatıyor. İşinde başarılı olmak daha etkili bir yöntem iken, Linkedin’de başarılı olmanın yolunu arıyoruz insanlar olarak sanırım. “Takipçi Yanılgısı” dediğim şey yüzünden bu. “Bir insanın ne kadar çok takipçisi varsa o kadar işinde başarılıdır” yanıltıcı bir düşünce. Takipçisi çok diye işinde başarısız anlamı çıkartılmasın bundan; ama tam tersini çıkartmak daha kolay oluyor genellikle.

Takipçisinin sahte olup olmaması ile ilgilenmiyorum. 10 bin takipçili bir çok hesabın etkileşimlerinin 50–60 olduğunu çok görüyorum.

Bir de konudan biraz alakasız; ama özellikle “fenomen tasarımcı” arkadaşların bazılarında şunu görüyorum. “36 bin shutterstock görsel arşivi” paylaşıyorlar. Telif hakkı olan, birisinin emeği/işi olan 36 bin görseli bedavaya paylaşmak nasıl bir tasarımcı ahlakıdır?

İsviçre Çakısı olmak

“İsviçre Çakısı” olmak insana bir sürü şeyde kolaylık sağlar. Yaptığı işi daha iyi yapabilir, farklı disiplinleri kendi işinde kullanabilir, yeni şeyler öğrenmek istediğinde öğrenmesi belki daha hızlı olabilir; ama her şeyin uzmanı olmanı sağlamaz. “İsviçre Çakısı” aslında özünde bir çakıdır. Yaptığı en iyi iş çakı olmaktır. Sonrasında yanına işler ekler. Küçük bir makası vardır; ama hiçbir zaman normal makas kadar başarılı kesim yapamaz. Kağıt kesebiliyor diye bu alete “isviçre çakısı | kağıt kesme heveslisi | vida sıkıcı” demiyoruz. O kağıt kesebilen bir çakı!

Fotoğraf çekebiliyor olması bir cep telefonunu fotoğraf makinesi yapmadığı gibi After Effects kullanmak da sizi “motion designer” yapmaz. Bir işin uzmanı olmak için insanlar yıllarını harcıyorlar, her şeyden önce onlara yapılan bir ayıp bu.

Fotoğraf makinesinin deklanşörüne basabilmeniz ünvanınıza “photography”, arkadaşınıza 5 bin lira borç vermek “help start-ups to grow” yazmak için yeterli değil. Buraya kocaman bir BENCE bırakıyorum.

Sonuç

Yaptığınız/yapabildiğiniz işleri ünvan ile değil, örnekler ile gösterebilmeniz lazım. Gösteremiyorsanız burada bir yanlışlık var demektir.

Benim bu düşüncelerimi de çok fazla kafaya takmayın derim sonuçta ben “lecturer | social media expert | help start-ups for experience” gibi biri değilim. Ben altı üstü bir kullanıcı deneyimi tasarımcısıyım.

--

--